Çeviri Haber
RedHack: Komünist Hackerlar Erdoğan’nın Dengesini Sarstı
2016 yılı sonunda Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan
Wikileaks tarafından şaşkına çevrildi. O dönemde, üst düzey sırları titizlikle
sızdıran web sitesinin, Türkiye'nin Enerji ve Kaynaklar Bakanı olarak görev
yapan Albayrak’ın ağırlıkta olduğu Erdoğan'la ilgili 57 binden fazla gizli e-posta’yı
yayınladı. Bu, Türkiye'nin güç çemberi içinde çok fazla etkisi oldu.
Bununla birlikte, Erdoğan'ı gerçekten şaşırtan şey, Erdoğan’ın
gücüyle desteklenmiş Powertrans adlı bir şirket aracılığıyla Albayrak ve IŞİD
arasında özellikle petrol konusunda dolaylı ticari ilişkilerin keşfedilmesiydi.
Wikileaks'in ortaya koyduğu ve Foreign Policy tarafından da
paylaşılan iddiaların en açık örneği Kasım 2011'de: Türkiye hükümeti,
Kürdistan'dan Türkiye'ye gelen petrol trafiğini resmen yasakladı. Tabii ki IŞİD’li
olmayan kaynaklar, Powertrans Şirketi’nin 2014 ve 2015 yıllarında, IŞİD’den
petrol satın aldığından süphelenmişti.
Wikileaks’in sızıntısı cumhurbaşkanının oğlu tarafından kesinlikle
reddedildi. Avukatları aracılığıyla verdiği demeçte Albayrak, "Bu şirketle
hiçbir zaman bir ilişkim olmadı!" dedi.
Ancak, bazı gazeteciler Türk Hükümetini eleştirmek için
Wikileaks'in sızıntısını cephane gibi kullanmasına neden oldu. Bunlardan biri,
Alman medyası olan Die Welt’in Türkiye muhabiri Deniz Yücel. Ne yazık ki,
Erdoğan rejiminin kolayca kandırılabildiğini bilenler tarafından daha sonra
hemen Türk yetkililer tarafından tutuklandı. Tahran Times tarafından
bildirildiği gibi, “Yücel'in ciddi yasal sonuçları olan terörist propagandayı
yaydığından” şüpheleniliyordu.
Haberi duyduktan sonra Almanya Başbakanı Angela Merkel, Türk
Hükümeti'nin eylemlerini kınadı. Ona göre, tutuklama "çok orantısızdı”
çünkü Yücel sadece bir gazetecinin yapması gerekeni yapmıştı.
"Acı ve hayal kırıklığı," diye vurguladı Merkel.
Merkel'in kınaması hemen Ankara'yı kızdırdı. Sonuç olarak,
Alman-Türk ilişkileri ısınmaya başladı. Bununla birlikte, araştırılması gereken
önemli soru şudur: Wikileaks “padişahın oğlundan” nasıl sızdırılmış e-posta
alabilir?
Bunun cevabı RedHack’tir.
RedHack: Komünist Hackerlar
RedHack, 1997 yılında kurulan, Türkiye'li Marksist-Leninist
bir hacker grubudur. Bu grubun kurucusu ve lideri, K.M.Raif alias MaNYak adlı
bir bilgisayar korsanıdır. RedHack Wikileaks'e Albayrak ile iligli e-postaları sızdırdı.
RedHack gerçekten de Anonymous kadar ünlü değil. Ancak, onun
"başarıları" hafife alınamaz. Wikileaks'e veri sağlayıcısı olmasının
yanı sıra RT’e göre, RedHack genellikle Türk Hükümeti ile ilgili sistemlere
saldırıyor diye yazmaktadır.
Örneğin 2012'nin ortasında, RedHack Emniyet Genel Müdürlüğü’nün
web sitesini ve Türkiye'deki diğer 350 polis sitesini de hackledi. Çok uzun
olmayan bir sürede, RedHack, Türkiye'de çalışan yabancı diplomatlardan da bilgi
sızdırdı.
Ek olarak, Softpedia tarafından yayınlanan haberlerde
RedHack, 900 Türk polisinin adını, kaydını, telefon numarasını, e-posta adresini
ve şifrelerini de sızdırdı.
RedHack'e göre, kişisel verilerin dağıtımı bilinçli bir şekilde
gerçekleştirildi, çünkü “Ankara polisinin Tekel işçilerine karşı vahşiliği ve
keyfi olarak yaptığı kara liste yüzünden onları da biz kara listeye allıyoruz.
Herkes unutabilir, ancak komünistler asla”.
Genel olarak, RedHack'e göre, Türkiye'de sınırsız bilgi
özgürlüğü talep ettikleri için Türkiye'nin çeşitli kurumlarına bir dizi hack
eylemi gerçekleştiriliyor. Bu nedenle, bankaları veya diğer finansal kurumları
hacklemiyorlar çünkü zorbalık yoluyla gelir elde etmeyi doğru bulmuyorlar,
RedHack resmi web sitesinde "faşist mülkleri, halkın bireysel düşmanlarını,
hükümetleri ve düzen partilerini" hedeflediklerini bildiriyorlar.
Yine de RT'ye göre, RedHack'in devlet kurumlarını
hackleyerek yaptığı şey, "seçkinlerin, fakirlerin hak ve özgürlüklerini
çalmaya çalışmasına karşı onların farkındalığını artırmak istiyorlar".
Sonuç olarak, Türk hükümeti, özellikle sol kanat olmak üzere, RedHack’i çeşitli
gruba siyasal partilerle ilişkisi olmakla suçladı.
Cumhurbaşkanının damadının sızdırılan e-postaları üzerine,
Türk makamları RedHack'i teröristlere bile benzetti. Öyleyse, yukarıdaki
gazeteci davası gibi bu hack çalışmaları ile ilgili her şey Türk makamları
tarafından tamamen bastırılması gereken şey olarak görülmektedir.
Türk makamlarının bu grup hakkındaki resmi iddianamesinde "RedHack'in
Marksist, Leninist, Maoist, solcu ve ayrılıkçı terör örgütlerine destek
sağladığı kararlaştırılmıştır" deniyor.
Sosyal Değişimin Ruhu olarak RedHack
Popüler olan Anonymous grubundan daha önce 1990'larda ortaya
çıkan RedHack, bilgisayar korsanlığı ya da hacktivizm denilen işi yapan bir
gruptur. Galina Mikhaylova’nın “Anonymous Hareket”: Yeni Bir Siyasal Katılım
Şekli Olarak Hacktivizm ”başlıklı tezinde [PDF] bu tarz bir bilgisayar
korsanlığı, siyasal tutumların motive ettiği bir korsanlıktır.
1950'lerde ve 1960'larda, bilgisayar korsanları, yalnızca
"güç göstermek" için bilgisayar sistemlerini yok etmeyi ya da
manipüle etmeyi amaçlıyorlardı. Bundan sonraki nesil, örneğin kötü amaçlı
yazılımlara sızarak para kazanmak için uğraştı. Şimdiki Bilgisayar korsanlığı
ile ilgili, Mikhaylova'nın sözlerinden alıntı yaparsak, "insanlığı kurtarmak"
uğruna hackleme eylemidir. Bu RedHack’in yaptığı gibi, toplumda zararlı gördüğü
kurumlara saldırmaktır.
Andy Greenberg Wired'da yazdığı gibi, Genel olarak bilgisayar
korsanları hacktivizm ile web sitelerini hackleyerek iletmek istedikleri
mesajları gönderiyorlar. Bu, web sitesinin sahibinin ya da kurumun karşında olduklarını
göstermek için yapılıyor.
Yazar: Ahmad Zaenudin
Editör: Eddward S Kennedy

Hiç yorum yok:
Yorum Gönder